Odysseus'un İzinde
Odysseus'un İzinde
Alexandroupolis'e sadece 12 kilometre uzaklıktaki Makri, her yaz denize girmek için tercih edilen popüler bir turizm beldesidir. İki doğal koy boyunca uzanan uzun kumsalı, ziyaret için çok önemli bir sebep olabilir, ancak bölge daha fazlasını gizler...
Neolitik dönemden beri yerleşim yeri olan Makri, onu bin yıl boyunca insan faaliyetinin önemli bir noktası olarak gösteren bulguları koruyor.
Balkanlar'daki en önemli Neolitik yerleşim yerlerinden biri, Makri limanının yukarısındaki bir mağarada keşfedildi. Bizans surlarının kalıntıları ise çevrede ve ayrıca Profitis İlias tepesinde hala Bulunmaktadır. Bulgular, Makri'nin Tunç Çağı (MÖ 3000-1050) ve Erken Demir Çağı'nda (MÖ 1050-650) varlığını doğrularken, yapı kalıntıları Klasik ve Helenistik dönemlerin yanı sıra bulunan tek parça duvar Roma yıllarına kadar uzanmaktadır.
Makri zeytinliği, doğal bir güzellik anıtıdır ve ünlü Makris PDO zeytinyağını üreten 220.000 zeytin ağacıları ise özel ve görülmeğe değer bir manzaradır. Bazı ağaçların tarihi 2500 yıl öncesine kadar uzanıyor ve antik çağlardan günümüze kadar meyve veriyor. Devasa gövdeleri ve asırlık zeytin yüklü dalları hayranlık uyandırıyor.
Köyün içinde, 19. yüzyılın başlarından kalma Aziz Anastasia Kilisesi, 17. yüzyıldan kalma önemli sanatsal değere sahip , ahşap oyma yaldızlı şablonu ve 17. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar bir dizi ikonaya sahip, üç nefli, ahşap çatılı güzel bir bazilikadır.
Bir balıkçılık merkezi olduğu kadar da bir turizm destinasyonu olan Makri'de, Trakya Denizi'nde yakalanan taze balık ve deniz ürünlerinin satıldığı birkaç taverna vardır. Alexandroupolis sakinleri ve ziyaretçileri tarafından yemek yemek için özel bir seçimdir.
Tabii ki, Makri'ye yapılacak bir ziyaret esnasıda, limandan "Kyklops Mağarası"na kısa bir tırmanış yapmak kaçırılımaması gerekenlerin arasındadır; bu mağara Cyclops Polyphemus'un tutsakları olan Odysseus'u ve yoldaşlarını yemek amaçlı tuttuğu, Odysseus tarafından kör edilene kadar yediği yer olarak tanımlanan iki odadan oluşan bir mağaradır. Kör olduktan sonra Odysseua ve yoldaşları kaçmayı başarırlar. Makris denizindeki kayalar ise kör devin, Odysseus’un gemisini batırmak için fırlattığı devasa taşlardan başka bir şey değildir.